Haruki Murakami – İmkânsızın Şarkısı

Merhaba, bu yayınımda geçen hafta sizlere tanıttığım Haruki Murakami’nin farklı bir eserini ele alacağım.

Orijinal ismi ノルウェイの森 olan ve Türkçe’ye İmkânsızın Şarkısı olarak çevrilen eserini sizlere tanıtmak istiyorum. Japonya’da 1987 yılında 2 kitap olarak yayınlanmış olan İmkansızın Şarkısı Türkçe’ye Nihal Önol tarafından kazandırılmış ve Doğan Kitap tarafından 2004 yılında yayınlanmıştır. Ayrıca yazarın bu romanı sinemaya da uyarlanan ilk eseri olma özelliğini de taşımaktadır. Bunun dışında Haruki Murakami ile ilgili bilgi almak için Koşmasaydım Yazamazdım yayınıma da göz atabilirsiniz.

İmkânsızın Şarkısı bize belki de hatırımızdan yavaş yavaş silinen yıllar önce yaşadığımız tüm tecrübelerimizi farkında olmadan hatırlatan ilginç bir eser diyebilirim. Watanabe’nin başından geçen kederli ve koygun geçmişini dinledikçe daha çok meraklanıyor ve onun anılarını kafamızda canlandırırken Naoko’yu, Kizuki’yi, Nagasawa’yı ve diğer arkadaşlarını tanımaya başlıyoruz. Roman bizi bir şekilde kendisine bağlıyor ve sanki en yakın arkadaşımızın tecrübelerini dinliyormuş havası yaratıyor.

Üniversiteye girdiği yaklaşık 20 yıl önceki anılarını ve daha öncesini bize aktarmakta olan Watanabe, yaşadığı bu deneyimlerini henüz ergenlik çağına yeni girmiş bir erkeğin bakış açısı ile bize anlatmakta. İçinde yaşadığı sevgi, aşk gibi kavramları, tecrübe ettiği üniversite hayatını, yaşadığı cinsellik deneyimlerini ve onlarca tecrübesini bize akıcı bir dil ile hissettirmekte. Romanın 60’lı yılların sonu ile 70’li yılların başında geçmesi de bize sanki her açıdan romanı farklı bir göz ve duygu ile okumamız gerektiğini hissettiriyor.

Cevabını sabırsızlıkla ve heyecanla beklediğimiz mektup yazışmaları, sesini duymak ya da görmek istediğimiz bir kişiye her dakika ulaşamayışımız romanı güzelleştiren detaylardan bazıları diyebilirim. Çok ilginçtir ki roman ile ilgili söylenebilecek daha onlarca cümle varmış gibi hissetmeme rağmen nedense daha fazlasını şu an için söyleyemiyorum. Fakat Watanabe’nin tecrübelerini dinlemeniz sizi mutlaka farklı bir dünyaya götürecek ve hatta bir film izlediğinizi düşüneceksiniz.

Yayınımı sonlandırmadan önce şunu da eklemek istiyorum. Kitabın da adını aldığı Beatles grubunun Norwegian Wood şarkısını dinlemeyi unutmayın.

Gelecek haftaki yayınımda görüşmek üzere.

Hoşçakalın!

Youtube kanalımızda yukarıda okuduğunuz yazının podcastini dinleyebilirsiniz;

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s